Aile Konutu Nedir?
Aile konutu tanımlaması herhangi bir kanunda ya da Türk Medeni Kanunu’nda yer almamaktadır. Ancak Türk Medeni Kanunu, miras ve icra hukukunda aile konutu kavramı yer almaktadır. Aile konutu, evli olan çiftlerin ve var ise çocukların birlikte yaşadıkları, ortak yaşamsal faaliyetlerini yerine getirdiği hanedir. Eşlerin yalnızca 1 adet aile konutu olabilecektir, birden fazla “aile konutu” sıfatı taşıyan konutu olamaz. Eşlerin birden fazla konutu olabilir; fakat sadece aile konutu sıfatı taşıyan bir gayrimenkulü olabilir.
Aile Konutunun Şartları Nedir?
- Eşlerin günlük faaliyetlerini yerine getirdiği, konakladığı ve sürekli olarak yaşamayı tercih ettiği, çocukları da var ise çocuklarının da yaşamalıdır.
- Resmi olarak evli olan eşler için geçerlidir. Resmi olmayan ve dini nikahlı olan eşlerin yaşamsal faaliyetini geçirdiği konut aile konutu olmayacaktır.
- Eşlerin birden fazla konutu olsa da aile konutu olarak sadece 1 gayrimenkul aile konutu olabilecektir.
- Aile konutunun eşler üzerinde ya da eşlerden birisinin üzerinde tapu üzerinde tescilli olması şart değildir. Eşlerin kirada oturduğu konut da aile konutu olabilir.
- Aile konutu vasfı taşıması için evlilik birliği içerisinde edinilen bir gayrimenkul olma şartı da yoktur.
Özetle; eşlerin tek bir yaşam merkezi olarak kullandığı, konutun eşlerden birisinin üzerine kayıtlı olması şartı olmaksızın, konuttur.
Aile Konutu Şerh Konulması Şartları Nelerdir?
- Aile konutu şerhi konulması için en önemli şart, eşlerden birisinin üzerine kayıtlı bir gayrimenkul olması gerekmektedir.
- Kiralık olarak oturulan konutun satılmasını engellemek ya da aile konutu olduğunun tapuda görünmesi için şerh konulamaz. Kısacası eşler haricindeki üçüncü bir kişiye ait olan konut aile konutu olsa da tapu kaydına aile konutu şerhi konulamayacaktır.
- Şerh konulması için eşlerin resmi evli olması ve her ikisinin de ikametgahının aynı konutta, aile konutu olduğu iddia edilen konut üzerinde olması gerekmektedir.
Aile Konutu Şerhi Nasıl Konulur?
Gayrimenkulün bulunduğu il ya da ilçedeki tapu müdürlüğüne başvurulması gerekmektedir. Tapu müdürlüğü tarafından aile konutu şerhi adına birtakım belgeler istenilmektedir, belgeler sunulmaz ise aile konutu şerhi konulması tapu gerekli işlemleri yapılamayacaktır. Talep edilen belgeler ise; konutun bulunduğu mahallenin muhtarına gidilerek aile konutun olduğunu gösterir belge, eşlerin evlilik cüzdanı, nüfus cüzdanı fotokopisi, vesikalık fotoğraf gerekmektedir. Tapu müdürlüğü belgelerin tam ve şerh konulma şartlarının uygun olması halinde aile konutu şerhini tapu kaydında işleyecektir.
Aile Konutu Şerhi için Gerekli Evrak Nedir?
Talep edilen belgeler:
- Konutun bulunduğu mahallenin muhtarına gidilerek aile konutun olduğunu gösterir belge,
- Eşlerin evlilik cüzdanı,
- Nüfus cüzdanı fotokopisi,
- Vesikalık fotoğraf gerekmektedir.
Aile Konutu Şerhi Satışa Engel Midir?
Şerh konulma amacı, gayrimenkulün üzerine kayıtlı olduğu eşin diğer eşin rızası olmaksızın satımının engellenmesidir. Aile konutu şerhi konulması sonrasında her iki eşin rızası olması halinde konut satımı gerçekleşebilecektir.
Aile Konutu Şerhini Kimler Koydurabilir?
Aile konutu şerhi konulmasını herkes yapamamaktadır. Yalnızca malik olmayan diğer eş tarafından başvurularak gerçekleştirilebilecektir.
Aile Konutu Şerhi Kiralık Evde Konulabilir Mi?
Eşlerin yaşadığı, tek yaşam merkezi olarak kabul ettiği hane eşler haricinde birisine (üçüncü kişiye ait ise) tapudan aile konutu şerhi konulamayacaktır. Eşlerden birisi üzerine kayıtlı olması halinde diğer eş şerh konulması talebinde bulunabilecektir.
Kiralık Eve Aile Konutu Şerhi Nasıl Yapılabilir?
Eşlerin aile konutu kiralık ise tapudan “aile konutu şerhi” konulamayacaktır; ancak kanunda aile konutunun kiralık olması halinde sözleşmede adı geçmeyen diğer eşin hakkını koruyan madde konulmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 194. Maddesinin ilk fıkrasında; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamaz” belirtilmiştir. Görüldüğü üzere; kira sözleşmesi, sözleşme tarafı olmayan eşin rızası olmaksızın feshedilir ise geçersiz olacaktır. TMK madde 194/4 gereğince; “Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş ile müteselsilen sorumlu olur” belirtilmiştir. Görüldüğü üzere; sözleşme tarafı olmayan eş, kiraya veren ev sahibine ihtarname çekerek sözleşmeye dahil olabilecektir. Kira bedeli ödenmediği vakit, her iki eş ihtarname sonrasında sorumlu olacaktır.
Aile Konutu Şerhi Konulduğunda Diğer Eş Haberdar Olur mu? (Ev Sahibine Aile Konutu Bildirimi)
Aile konutuna dair şerh konulduğunda tapu müdürlüğünden diğer eşin kayıtlı olduğu cep telefon numarasına SMS ile bildirim yapılmaktadır. Şerh konulduğu gün mesaj ile bildirim yapılmaktadır.
Aile Konutu Şerhi Nasıl Kalkar?
Tapudan konulan şerhin kaldırılması birden fazla yol ile talep halinde ya da kendiliğinden kalktığı haller bulunmaktadır:
- Tarafların evlilik birliğinin iptal ya da boşanma ile sona ermesi halinde aile konutu şerhi kendiliğinden kalkacaktır.
- Aile konutu şerhinin kaldırılması yönünde dava açılması halinde mahkeme tarafından kabul yönünde karar verilir ise tapu müdürlüğüne müzekkere yazılacak ve şerh kaldırılacaktır.
- Aile konutundan taşınılıp başka bir yerin yaşam merkezi olarak seçilmesi, ikametgahın belirtilen konuttan alınması halinde aile konut vasfı sona erecektir.
- Tapuda buluna şerhin kaldırılması, malik olmayan eşin talebini geri çekmesi ve şerhin kaldırılmasını talep etmesi halinde ortadan kalkacaktır.
Özetle; aile konutu vasfı sona erdiğinde ve talep edilip şartların oluşması halinde tapu müdürlüğünden konuta dair konulan şerh kaldırılacaktır.
Eşlerden Biri Öldükten Sonra Aile Konutu Şerhi Konulabilir mi?
Eşlerden birinin vefat etmesi halinde evlilik de sona erecektir. Ancak evlilikteki hakların devamı adına sağ kalan eşin Türk Medeni Kanunu’ndan ileri gelen hakları bulunmaktadır. İlki; Türk Medeni Kanunu’nun 240. Maddesinde; “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir. Sağ kalan eş, mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.” belirtilmiştir. Görüldüğü üzere; ölen eş ile birlikte yaşanılan konutta mal rejinin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağının mahsubu ile oturma ya da intifa hakkının tanınmasını isteyebilmektedir. İkincisi; Türk Medeni Kanunu’nun 652. Maddesinde; “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.” denilmiştir.
Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
Ölen eş ile birlikte yaşayan sağ kalan eş, tereke malları arasında ev eşyası veya konut var ise miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını kanun gereğince talep edebilecektir. Sağ halan eş, tereke temsilcisi veya vasiyeti yerine getirme görevlisinden talep edebilecektir.
Eşinden Habersiz Evin Satılması
Türk Medeni Kanunu’nda aile konutunun malik olmayan eşin rızası olmaksızın satılamayacağı açık bir şekilde belirtilmiştir. Tapu müdürlüğünde aile konutu şerhi konulmayan ama aile konutu vasfına sahip olan bir gayrimenkulün satılması halinde diğer eşin yasal hakları bulunmaktadır. Aile konutunun satımından haberi olmayan eş, aile mahkemesinde tapu iptali ve tescili davası açabilecektir. Rızası olmadığını kanıtlaması halinde mahkeme tarafından aile konutunun tapudan diğer eş üzerine tescili yönünde karar verecektir.
Aile Konutu Tapu İptal Tescil Davası Nedir?
Malik olmayan diğer eş, gayrimenkul satılmasından haberi yok ise aile mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açabilecektir. Açılan dava, hem evi satan eşe hem de evi satın alan üçüncü kişiye açılacaktır. Gayrimenkulün bulunduğu yerdeki aile mahkemesinde açılacaktır. Rızası olmaksızın gayrimenkulün satıldığını iddia eden eş, rızası olmadan satıldığına dair delillerini sunmalıdır. Ayrıca eşlerin tek yaşam merkezi olarak seçtiği hane olduğu ve aile konutu olduğunu ispatlamalıdır. Nispi harçlandırılarak açılan bir davadır. Nitekim gayrimenkulün değerine göre harç belirtilerek mahkeme veznesine nispi harç yatırılmalıdır. Harçlar Kanunu madde 16’da açıkça belirtilmiştir. Aile konutu tapu iptal ve tescil davasının açma süresi bulunmamaktadır. Her zaman açılabilmektedir. Fakat süre hususundaki istisnai durumu göz ardı etmemek gerekmektedir: TMK madde 712’de geçerli hukuki sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini aralıksız 10 yıl süre ile iyi niyetli olarak sürdürür ise mülkiyet hakkına itiraz edilemeyecektir.
Aile Konutu Tespiti Dava Dilekçe Örneği
İSTANBUL ANADOLU ( ). AİLE MAHKEMESİNE DAVACI : Ad Soyad (TC kimlik) Adres VEKİLİ : DAVALI : Ad Soyad (TC kimlik) Adres KONU : Aile konutu tespit talebidir. AÇIKLAMALAR : 1-) 2-) 3-) HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat. HUKUKİ DELİLLER : Tapu Kaydı, Veraset ilamı, bilirkişi, keşif, tanıklar vs. her türlü delil. SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenler ışığında; 1-) Müvekkilin halen oturduğu vefat eden eşin terekesine dahil yukarıda bilgileri bulunan taşınmazın “aile konutu” olduğunun tespitine, ve tapuya şerh kararı verilmesine 2-) Davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederim. DAVACI VEKİLİ
- SERPİL ÇINAR
Aile Konutu ile İlgili Yargıtay Kararları
Aile Konutu Şerh Hakkından Feragat Edilemez
Konut, banka kredisi ile satın alınmış ve bankanın konut üzerinde ipotek konulmuştur. oavacı eş ise banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılması yönünde karar vermiştir. Yerel mahkeme ise davacının açmış olduğu davaya ret kararı vermiştir. Ret gerekçesi olarak ise bankadan kredi ile alınan konut üzerinde ipotek tesis edileceğini bilen eşin ipotek tesisine davacı eşin açık rıza vermiş sayılacağı gerekçesi sunulmuştur. Daha öncesinde konuta ipotek konulduğundan rızası olduğu ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Yerel mahkeme tarafından verilen ipoteğin kaldırılması davasının reddi adına davacı temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay, dosyayı incelediğinde mahkemenin gerekçesinin yanlış olduğu kanaatine varmıştır. Nitekim Türk Medeni Kanunu’nun 194. Maddesi gereğince aile konutu üzerindeki haklar sınırlanamayacaktır ve aile konutu şerhi konulsa da eşlerin fiil ehliyetleri üzerinden sınırlama gerçekleşmiştir. Konut üzerinde tapu şerhi olmasa da aile konutu vasfı taşımaktadır. Kurucu değil, açıklayacı bir şerhtir. Dolayısı ile şerh hakkından feragat edemeyecektir. Somut olayda, diğer eşin rızası olmaksızın aile konutu üzerindeki hak sınırlaması da mümkün olamayacaktır. Fakat toplanan delillerden dava konusu taşınmaz, davalılardan 30.04.2010 tarihinde satın alınmıştır. Aynı tarihte davalı banka lehine ipotek tesis edilmiş, davacı ise eşi ile birlikte satın aldıktan 1 hafta sonrasında taşınmıştır. Aile konutu vasfı taşınılan tarihte gerçekleşmiştir. Bu nedenle mahkeme kararının reddi doğru olsa da gerekçesinin düzeltilerek reddedilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararı onanmıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/9661 Esas, 2017/12232 Karar, 06.11.2027 tarih)
Üçüncü Kişi Üzerindeki Gayrimenkule Aile Konutu Şerhi Konulamaz
Davacı eş, aile konutu olduğunu iddia ettiği konutun bilgisi olmaksızın davalı eş tarafından satıldığını bu nedenle tapu iptal ve tescil davasının kabulünü talep etmiştir. Yerel mahkeme ise aile konutu olan 2. Kattaki dairenin ferdi mülkiyete konu olmaması nedeni ile iptal ve tescil kararı vermemiştir. Ancak ikinci kattaki konutun aile konutu olduğu tespit edilmiş ve tapu kütüğüne beyanlar hanesine şerh yazılması kararı verilmiştir. Davalılar tarafından hüküm temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz başvurusunu incelediğinde aile konutu olan kısımla ilgili olarak gayrimenkulün son satın alınan kişi üzerinde kayıtlı olduğunu, mahkemenin vermiş olduğu şerh kararının hatalı olduğu kanaatine varmıştır. Şerh konulması imkanı olmamasına rağmen konulduğu için mahkemenin verdiği kararın bozulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/17701 Esas 2014/4091 Karar)
Taşınılan Konuta Aile Konutu Şerhi Konulamaz
Davacı, ipotek tesis edilen konutun ipoteğinin kaldırılması yönünde dava açılmıştır. Yerel mahkeme tarafından dava, kabul edilmiştir. Ancak davalı banka tarafından temyize başvurulmuştur. Yargıtayın değerlendirilmesinde eşlerin konuttan kendi ortak iradesi ile taşındığını, bu nedenle ortak irade ile aile konutu vasfının da yitirildiğini tespit etmiştir. Bu nedenle temyiz başvurusunun kabulü yönünde karar vererek yerel mahkemenin kararı hakkında bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2 Hukuk Dairesi 2014/6869 Esas, 2014/9087 Karar 16.04.2014 tarih)