Türk Ceza Kanunu TCK Değişiklikleri (27 Mayıs 2022)

27.05.2022 Tarihinde, “7406 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Yapılan değişiklikler, uzun zamandan beri toplumun kabul etmek istemediği ve yanlış olduğu düşünülen, kamuoyunda eleştiri alan maddeler olmuştur.

 

Kadına karşı işlenen cinayetlerde, indirim almaya yönelik olan davranış ve kılık, kıyafete özen gösterenlere yapılan indirimlerin önü kapanmış, bazı suçların kadına karşı işlenmesi halinde cezalarda artırımda bulunulmuş, tutuklamaya ilişkin katalog suçlar içerisinde kadına ya da sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı işlendiğinde tutuklama gerçekleşebilecektir.

 

1-) “Kadına Karşı İşlenmesi Halinde” Yaptırımı Değişen Suçlar:

 

a-) Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Halleri:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 82. Maddesinin nitelikli halleri yer almaktadır ve f bendinde “Gebe olduğu bilinen kadına karşı” ibaresinde gebe olduğu bilinmesi kaldırılmış ve sadece “kadına karşı” gelmiştir.

 

Artık kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde fail, “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile cezalandırılacaktır.

 

b-) Kasten Yaralama Suçu Cezasına Alt Sınır Getirilmiştir:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde kasten yaralama suçu yer almaktadır. Yeni gelen düzenleme ile kasten yaralama suçunun ilk fıkrasına ekleme yapılmıştır. TCK madde 86/1 gereği; “Kasten yaralama fiili, basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.” maddesine ekleme yapılarak “Suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 6 aydan az olamaz” denilmiştir.

 

Yeni düzenlemeyle basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte dahi olsa yaralama suçunun kadına işlenmesi halinde alt sınır 4 aydan 6 aya çıkarılmıştır. Ancak alt sınır artırılmış olsa da şikayete tabi bir suçtur.

 

c-) İşkence Suçu  Cezasına Alt Sınır Getirilmiştir:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesinde işkence suçu düzenlenmiştir. İşkence suçunun ilk fıkrasında kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır getirilmiştir. İşkence suçu, kamu görevlisi tarafından işlenen bir suçtur ve işlenmesi halinde 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmektedir. Ancak “suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 5 yıldan olamaz” diye yeni düzenleme getirilmiştir.

 

Yeni düzenlemeyle işkence suçunun kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır 3 yıldan değil, 5 yıldan başlayacaktır.

 

d-) Eziyet Suçu Cezasına Alt Sınır Getirilmiştir:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesinde eziyet suçu düzenlenmiştir. Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştirilen hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası yaptırımı bulunmaktadır. Ancak kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 2 yıl 6 ay olmuştur.

 

Yeni düzenlemede eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır 6 ay daha uzatılmış ve 2 yıl 6 aydan başlamıştır.

 

e-) Tehdit Suçu Cezasına Alt Sınır Getirilmiştir:

 

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 106. Maddesinde düzenlenmiştir. Bir kimsenin kendisine ya da yakınının hayatına, vücuduna veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle suç işleyen kimse 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Kadına karşı işlenmesi halinde ise alt sınır 9 aydan az olamaz düzenlemesi gelmiştir.

 

Yeni düzenlemede, tehdit suçunun kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır 3 daha artırılarak alt sınır, 9 aydan başlamıştır.

 

2-) Takdiri İndirim Nedenleri Daraltılmış, Düzenlemeler Yapılmıştır:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinde takdiri indirim nedenleri düzenlenmiştir ve takdiri indirim nedeni olan 2. fıkraya eklemeler ve çıkartmalar yapılmıştır.

 

Takdiri indirim nedenleri; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurulabilir. Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.

 

Düzenlemedeki önemli husus, artık mahkeme indirim yapması halinde kararda gerekçeleriyle belirtecek ve mahkemeyi etkilemeye yönelik olarak sanığın kravat takması, takım elbise giymesi gibi indirim nedenini genişleten hususlar kaldırılmıştır.

 

3-) Israrlı Takip Suçu Eklenmiştir:

 

Türk Ceza Kanunu’nun 123. Maddesinde kişinin huzur ve sükununu bozma suçu düzenlenmiş olup 123/A olarak ek bir suç daha getirilmiştir.

 

“Israrlı bir şekilde; fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Suçun;

  1. a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
  2. b) Mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
  3. c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, halinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.

4-) Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da Değişiklikler Yapılmıştır:

a-) Tutuklama Olan Katalog Suçlara Ekler Getirilmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 3. fıkrasında kuvvetli şüphenin varlığı halinde tutuklama nedeni sayılan katalog suçlar belirtilmiştir. İlgili fıkranın 4. maddesine neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçuna ek olarak “Kasten yaralama suçunun 3. fıkrasının b, e ve f bendi eklenmiştir.

Yeni düzenlemeyle kasten yaralama suçunun;

  1. b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  2. e) Silahla,
  3. f) (Ek:14/4/2020-7242/11 md.) Canavarca hisle, işlenmesi halinde tutuklama nedeni var sayılabilecektir.

 

i)Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu,

  1. j) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu olmak üzere tutuklama nedeni var sayılabilecektir.

 

b-) Mağdur, Şikayetçi, Katılanın Haklarına Ekler Getirilmiştir:

 

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 234. maddesinde avukat görevlendirilmesini istemesinde suçlar eklenmiştir.

 

Soruşturma ve kovuşturma evresinde mağdur, şikayetçi ve katılan;

 

Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilecektir.

 

c-) Israrlı Takip Suçunda Uzlaştırma Yoluna Gidilemeyeceği Belirtilmiştir:

 

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Ek olarak yeni düzenleme ile ısrarlı takip suçu da uzlaşmaya tabi olan suç olmadığı belirtilmiştir.

 

5-) 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda Değişiklikler Yapılmıştır:

 

İlgili mevzuatın Ek Madde 12’nin ilk fıkrası kaldırılmış, Ek Madde 18 eklenmiştir:

 

“Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanunun 7nci maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir.

 

Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına, ilgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından bir yıl içinde karar verilir.

 

Mesleki Sorumluluk Kurulu, Sağlık Bakanı tarafından belirlenen;

  1. a) Bakan yardımcısı,
  2. b) Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri, Yönetim Hizmetleri genel müdürleri veya yardımcıları,
  3. c) Profesör veya doçent unvanlı biri dâhilî, diğeri cerrahi branştan iki hekim, olmak üzere yedi üyeden oluşur. Mesleki Sorumluluk Kurulunun başkanı Bakan yardımcısıdır.

(c) bendi uyarınca belirlenen üyelerin görev süresi iki yıldır.

Mesleki Sorumluluk Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alır. Oylamalarda çekimser oy kullanılamaz.

Sağlık Bakanı gelen işin niteliği ve sayısına göre, başka bir Bakan yardımcısının başkanlığında üçüncü fıkrada gösterilenlerden, yeni kurullar oluşturabilir.

Mesleki Sorumluluk Kurulu üyeleri, ikinci fıkra kapsamında verdikleri kararlar sebebiyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiklerinin kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararıyla tespit edilmesi dışında mali ve idari yönden sorumlu tutulamaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”