Gaiplik Nedir?
- Gaipliğe dair hükümler, Türk Medeni Kanunu’nun 32. ve 35. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kişinin ölüm tehlikesi altında kaybolması halinde kendiliğinden gaiplik kararı verilmeyecektir. Ancak dava ile gaiplik kararı verilmektedir.
- Bir kimse hakkında gaiplik kararının alınabilmesi için ölüm tehlikesinin üzerinden en az 1 yıl veya son haber alınmasından itibaren 5 yıl geçmiş olması gerekmektedir (TMK madde 33/1).
- Örnek vermek gerekir ise, teknesini alıp balık tutmaya çıktıktan 1 saat sonra ağır bir fırtına çıkması ve kişinin o günden bu yana haber alınamaması halinde ölümüne kesin gözle bakılacak bir durum teşkil edebilecektir.
Gaiplik Kararı Nedir?
Gaiplik kararı ile kişinin kişiliği sona erecektir. Ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden itibaren hüküm doğuracak şekilde kişiliği sona erecektir. Türk Medeni Kanunu’nun 35. maddesinde ölüme bağlı hakları aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacaktır.
Gaiplik kararı, adi karinedir. Aksi ispat edilebilen, çürütülebilen karine niteliğindedir. Gaiplik kararı verilen kişinin sağ olduğu ortaya çıkması halinde ilgili mahkemeden talepte bulunulabilecektir.
Gaiplik Davası Ne Demek?
- Kişinin öldüğüne dair kesin bir gözle bakılan durumlarda kişi hakkında gaiplik kararı verilmesi adına başvurulan davadır. Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık var ise gaipliğine karar verilmesi talebinde bulunulacaktır (TMK madde 32).
- Basit yargılama usulüne tabi bir davadır. Bu nedenle adli tatil süresi (20 Temmuz- 31 Ağustos), içerisinde de dava açılmakta ve süreler işlemektedir. Mahkeme tarafından gaiplik kararı verilmesi istenilen kişi hakkında ölümüne kesin gözle bakılacak durumun olup olmadığı yönünde araştırma gerçekleştirilecektir.
- Mahkeme tarafından gaipliğine karar verilecek olan kişi hakkında belli sürede bilgi vermesi adına ilanla çağrıda bulunacaktır. İlan gazete üzerinden gerçekleştirileçektir (TMK madde 33/2).
- İlanla yapılan çağrıda verilen süre ilk ilanın yapıldığı günden itibaren en az 6 aydır (TMK madde 33/son).
- Gaipliği istenilen kişi, ilan süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınır ya da öldüğü tarih tespit edilir ise gaiplik istemi düşecektir (TMK madde 34).
- Gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişinin ölmüş olduğu ortaya çıkar ise gaiplik kararı verilemeyecektir.
- İlandan sonuç alınamadığı vakit, gaiplik kararı hükmü verilecektir.
Gaiplik Kararı Geçmişe Etkili Midir?
Türk Medeni Kanunu’nun 35. maddesinin 2. fıkrasında gaiplik kararının “ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğuracağı” yönünde düzenlemede bulunulmuştur. Nitekim görüldüğü üzere karar, geçmişe etkilidir.
Gaiplik Kararı ile Evlilik Sona Erer Mi?
Gaiplik kararı her ne kadar kişiliği sona erdirmekte olsa da evliliği kendiliğinden sona erdirmemektedir. Eş, gaipliğe dair karar verilmesini ister iken aynı dava içerisinde evliliğin sona erdirilmesi talebinde bulunabilecektir. Ayrı bir dava açarak da evliliğin feshine dair eş kendi yerleşim yeri mahkemesinden dava açabilecektir.
TMK madde 131’e göre gaipliğine karar verilen eş evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemeyecektir.
Gaiplik Kararı Ne Zaman Hüküm Doğurur?
aynı Kanun’un 35/2. maddesinde, ”Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur” hükmü yer almaktadır.
Gaiplik Davası Nasıl Açılır?
1-) İlk olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun bir dava dilekçesi düzenlenmeli, dilekçe görevli ve yetkili mahkemeye hitaben yazılmalıdır.
2-) Dava açan kişi, kanunda belirtilen sürelere uygun olarak açmalıdır, süre uygun olmadığı halde mahkeme tarafından ret kararı verilecektir.
3-) Dilekçenin düzenlenmesi sonrasında kişi, sunacağı delilleri de dilekçe ekine sunmalıdır. Görevli ve yetkili mahkemenin bulunduğu adliyede tevzi bürosuna başvurarak davayı açabilecektir.
4-) Dava açılırken mutlaka mahkemenin tevzi bürosuna davanın masrafları ile harçları da yatırmalıdır. Dava açılmasına dair genel prosedür bu şekildedir, ancak herhangi hukuki bir hata yapılmaması adına mutlaka uzman bir avukattan vekillik hizmeti almanızı tavsiye etmekteyiz.
Kimler Gaiplik Davası Açabilir?
Gaiplik kararı ancak başvuru üzerinden verilmektedir, re’sen (doğrudan) gaiplik kararı verilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesinde dava açacak olan kimselere dair düzenleme bulunmakta ve “… hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu…” üzerine denilmiştir.
Böylelikle davayı hakları ölüme bağlı olan kimseler tarafından açılmaktadır. Gaiplik kararı verilmesi isteminde bulunacak olan hak sahibi olan kimseler adına mirasından hak kazanacak olan kişiler olarak örnek verebiliriz.
Bunun yanında Hazine de gaiplik kararının verilmesi yönünde talepte bulunabilecektir. Hazine’nin gaiplik başvurusunda bulunabilmesi için gaip 100 yaşını doldurmuş olmalı, 10 yıldan beri mahkemece idare edilmiş olmalı ve herhangi bir mirasçısının bulunmaması gerekmektedir (TMK madde 588/1).
Gaiplik Kararının Mirasa Etkisi
- Gaipliğe dair verilen kararda ölümle aynı sonucu doğuracağından gaip kişinin mirası açılacaktır. Gaiplik kararı neticede adi karine olduğundan ve gaibin bir gün ortaya çıkma ihtimali göz önünde bulundurularak hakim mirasçılardan güvence göstermelerini isteyecektir.
- Türk Medeni Kanunu’nun 548. maddesinde, gaiplik kararı verilen kimselerin mirasçıları tereke malları kendisine teslim edilmeden önce malları ileride ortaya çıkacak hak sahiplerine veya gaibin kendisine geri vereceğine ilişkin güvence göstermek zorunda olduğu belirtilmiştir.
- Güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda 5 yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda ise 15 yıl ve her halde en çok gaibin 100 yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilecektir (TMK madde 584/2).
- 5 yıl, tereke malının tesliminden, 15 yıl ise son haber tarihinden başlayarak hesaplanacaktır (TMK madde 584/3).
- Gaibin ortaya çıkması halinde ise tereke mallarını teslim almış olanlar aldıkları malları zilyetlik kuralı uyarınca geri vermelidir (TMK madde 585/1).
- İyiniyetli olanların üstün hak sahibine geri verme yükümlülüğü, miras sebebiyle istihkak davasında zamanaşım süresine tabidir (TMK madde 585/2).
Ölüm Karinesi
Türk Medeni Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenmiştir, bir kimse ölümüne kesin gözle bakılan durumlar içinde kaybolmuş ise cesedi bulunmamış olsa dahi gerçekten ölmüş sayılacaktır. Örneğin; uçak kazalarında ölüm oranı yüksektir ve bu nedenle uçak kazasında bulunan yolcuların cesedi bulunmamış olsa dahi ölmüş kabul edilmektedir.
Ölüme kesin gözle bakılacak durumlarda, ölümün kuvvetli olasılığı olduğu hallerde, gaiplik davası açılmasına gerek yoktur. Kişinin ölüm kaydı kütüğe düşülecektir (TMK madde 45).
Gaiplik Davası Masrafları
Her davanın türüne göre masrafında da iş yükü, posta giderleri gibi nedenlerle değişkenlik göstermektedir. Kimi davalarda harç nispi olup davanın değerine göre harç oranı hesaplanırken kimi davalarda harç, maktu (sabit) harca tabi olacaktır. Gaiplik davası da maktu harca tabidir, ancak harç yanında mahkemenin yapacağı masraflar adına mutlaka mahkemenin veznesine masraf yatırılmalıdır.
Gaiplik Davası Ne Kadar Sürer, Kaç Ayda Sonuçlanır?
Her davanın süreci, mahkemenin iş yoğunluğu, delillerin toplanma süreci gibi nedenlerle değişkenlik göstermektedir. Gaiplik davası çekişmesiz yargı işlerindendir ancak ilan nedeniyle basit yargılama usulüne tabi olan diğer davalardan daha uzun sürmektedir. Mahkeme tarafından yapılan ilan çağrısı yapılması nedeniyle en az 1 yıl geçmesi gerekmektedir.
Gaiplik Davası Görevli Mahkeme
Çekişmesiz yargı işlerinden olduğu için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.
Gaiplik Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesinin 2. fıkrasında davanın nerede açılacağını düzenlemiş, yer yönünden yetkili mahkemeyi belirtmiştir.
- Kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri,
- Eğer Türkiye’de hiç yerleşmemiş ise nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer,
- Böyle bir kayıt da yoksa annesinin veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde dava açılacaktır.
Gaiplik Davası Dilekçe Örneği
İnternet üzerinden her davaya ilişkin mutlaka dava veya cevap dilekçesi örnekleri bulunmaktadır. Ancak her dava dosyasına konu olan somut olaylar değişkenlik göstermektedir, üstelik davacının sunacağı taleplerde de değişkenlik olması mümkündür. O halde İnternet üzerinden alelade hazırlanmış olan dilekçe örneklerinin uygun olduğu söylenemez. Dava dilekçesi, davacının yaşadığı olay ve duruma uyarlanarak hazırlanmalı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun düzenlenmelidir. Aksi halde kişi hukuki ve zaman kaybı yaşayacaktır. Tüm bu nedenlerle dilekçe oluşturulurken mutlaka uzman bir avukattan vekillik hizmeti alınarak hazırlanmalıdır.
Gaiplik Yargıtay Kararları
Gaiplik Davasında Yetkisizlik Kararı
Gaipliğine karar verilmesi için Muğla Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmış, mahkeme yetkisizlik kararı vermiştir. Bunun üzerine İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi tarafına dosya gönderilmiş, mahkeme de yetkisizlik kararı vermiştir. Ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle görev uyuşmazlıklarını çözmek üzere dosya Yargıtaya gönderilmiştir.
Dosya incelemesinde, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan araştırmaya göre gaipliği istenilen kişinin en son yerleşim yerinin İstanbul Üsküdar olduğu tespit edilmiştir. Ancak İstanbul Anadolu mahkemesinin yapmış olduğu araştırmada, İstanbul’da olduğuna dair herhangi bir resmi belge olmadığı belirtilmiştir. Ancak Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan araştırmada en son annesiyle birlikte İstanbul’da ikamet ettiği, kendisinden 2008 yılından bu yana haber alınamadığı belirtilmiştir. Herhangi bir kuruma adres beyanında bulunulmasa da İstanbul’da sonuçlandırılması gerektiği belirtmiş, İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/114 Esas, 2020/706 Karar)
Ölümünde Kuvvetli Olasılığın Bulunmaması
Davacı, kardeşi hakkında TMK madde 32 gereğince gaipliğine karar verilmesi talebiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Mahkeme tarafından davanın kabulü yönünde karar verilmiş, karar, Yargıtay incelemeksizin kesinleşmiştir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istenilmiş, dosya ilgili Daire tarafından incelemeye alınmıştır.
Yargıtay dosya incelemesinde, gaipliğine karar verilen kişinin 2005 yılından bu yana kayıp olduğu, dağda geçirdiği kaza sonucu öldüğüne dair haber aldığı iddia edilmiştir. Ancak mahkemenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık olmadan hüküm kurulması yasaya aykırı bulunmuştur. Mahkemenin dava hakkında ret kararı vermesi gerekirken kabulü hukuka aykırı bulunmuştur. Kanun yararına bozma yönünde karar verilerek dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/5158 Esas, 2019/10013 Karar)